Rusya'daki Bolşevik devrimi herkesi şaşırtmıştı. Fransa, İngiltere ve ABD, Lenin
ve Bolşeviklerin Rus hükümetinin başına dert olacağını tahmin ediyorlardı. Mart
ayında Çarı tahttan indiren Kerensky hükümetini devamlı uyarıyorlar, Lenin'in
bulunup öldürülmesinin en iyisi olacağını tekrarlıyorlardı. Ama asla Lenin'in
devrim yapıp Petrograd ve Moskova'yı ele geçireceğini düşünmüyorlardı.
Müttefiklere gelince, bu tam bir felaketti. Rusya, dört yıl boyunca milyonlarca
Alman, Avusturyalı ve Türk askeri yutan bir cephe oldu. Çarı desteklemek için
Murmansk üzerinden, Pasifik yoluyla Sibirya'nın doğu kıyılarına gemiler ulaştı.
Çar düştükten sonra Kerensky'ye savaşta kalması için daha fazla destek vaat
edildi ve 1917 yazında üç büyük Müttefik devlet silah ve cephaneyle beraber
asker de gönderdi. Lenin başa geçtiğinde tüm Müttefik güçlerin derhal Rus
topraklarından çıkmalarını istedi. Böylece yeni bir savaş başladı.
Batı ve Sovyetler Birliği arasındaki ilişkinin 1917-22 yılları arsında nasıl olduğu
pek az bilinir. Aslında bu, Müttefiklerin kaybettiği bir savaştır.
İngiltere ve Fransa batıda çok daha büyük bir savaşın için deyken Rusya'yla bir
savaşa girişmeleri çelişkili bir durumdur. En basit açıklama ise, Rusya'ya zaten
yüzlerce milyon dolarlık askeri malzeme ve asker gönderilmişken bunların
değerlendirilmek istenmesi olabilir. Aslında hazır Rusya savaştan çekilmişken o
malzeme Batı cephesine gönderilmeliydi. Bazı Çar yanlıları, Kerensky yanlıları,
savaş uzmanları ve milliyetçi gruplar Lenin'e karşı çıktılar, hepsi de tasfiye
edildiler.
Churchill'e göre, eğer önlem alınmazsa Bolşevikler tüm dünyaya yayılabilirdi.
Böylece Batılı Müttefikler harekete geçti. Harekete geçmek iyi bir fikir gibi
görünüyordu ama plansız bir şekilde ve sorumluluk alma konusunda pek heves
duyulmadan işe girişilmişti. Ancak Lenin'in işini bitirme girişimi başarısız oldu.
On binlerce İngiliz, Fransız ve Amerikan askeri Ortadoğu ve Pasifik yoluyla
Murmansk'a geldi. Ancak hiçbirinin malzemeye göz kulak olmak dışında belli bir
görevi yoktu. Bu arada Kızıl Ordu'nun başındaki Troçki cepheden cepheye
koşuyor, başarılı savaşlar çıkarıyordu. Bir yandan Moskova'yı almaya çalışırken
bir yandan da Urallar'da operasyonlar yapıyordu. Ukrayna'daki Alman güçlerine
ve Batı İttifakına karşı isyanlar örgütlüyordu.
1918 Kasımında ateşkes imzalanmasından sonra Rusya'da asker tutmak
anlamsız bir hale gelmişti. Almanya kaybetmiş ve antlaşmaya göre askerlerini
sınırlarının gerisine çekmek zorunda kalmıştı. Bu, Ukrayna'dan da çekilmesi
anlamına geliyordu. Churchill o sırada artık İngiltere yönetiminde değildi ve
batıda savaşın sona ermesi üzerine Baltık Denizi ve Karadeniz üzerinden
Rusya'ya asker gönderilmesi konuşuluyordu.
Belli bir plan olmaksızın Rusya'yı Kızıl ve Beyaz hükümet olarak bölmeye
çalışmak pek işe yaramadı. Dahası Lenin'e kuşaklar boyu etkisini gösterecek
Batı karşıtı bir propaganda yapmak için malzeme verdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder