Tarihi Dizi Önerisi: Psikanalitiğin Kurucusunu Freud (Netflix) - Geçmişin Gölgesinde

Post Top Ad

Responsive Ads Here

3 Mayıs 2020

Tarihi Dizi Önerisi: Psikanalitiğin Kurucusunu Freud (Netflix)

Freud’un kendi çalışmalarında ele aldığı yaklaşımlar sayesinde Viyana polis teşkilatına bir dizi kanlı cinayetlerin çözümü konusunda yardımcı olmasını izliyoruz. Bu çözümlemelerde daha çok Freud’un hem polis teşkilatında yer alan Kiss hem de Fleur Salome’le çalışmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu yüzden polisiye, suç temalı öğeler dizide sıklıkla karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda Freud’un geliştirmekte olduğu yaklaşımları sayesinde psikolojik ve gerilim dolu öğelerin de dizide yer aldığını söylemek mümkün. Dizi boyunca histeritotem ve taburegresyonkatarsis gibi kavramlamları ve sembolleri öğreniyoruz.
Freud Dizisi

 
Dizide oyuncuların hemen hemen Freud’un gerçek çevresine benzediğini söylemek mümkün. Freud’u ünlü oyuncu Robert Finster canlandırıyor. İzlerken Freud’a benzeten bir tek ben değilimdir herhalde diye düşünüyorum. 🙂 Freud’un özellikle kokain alışkanlığı, hipnoz tekniğini kullanmak istemesi ve bunun için çabalaması, Profesör Theodore’le yaşadığı çatışmalar başarılı bir şekilde izleyiciye geçiyor diye düşünüyorum. Ayrıca diziyi izlerken, dönemin çok ilerisinde fikirlere sahip olan Freud’a güvenen kimsenin olmadığına, Yahudi olmasının da akademik hayatında ona engel olduğuna tanık oluyoruz. Kendini sürekli olarak kanıtlamaya çalışan Freud, olup bitenleri hep bilimsel çerçevelerde açıklamaya çalışıyor.
Her ne kadar dizinin yavaş ve ağır olduğunu söyleyenler olsa da, bence dördüncü bölümden sonra dizideki sürükleyicilik artıyor. Fikrimce dizinin sürükleyici olmasının asıl sebebi, doğa üstü güçlerle insanın bilinç dışı arasında bir bağ yaratılması.
Freud Dizisi
 
Biraz da dizinin geçtiği 19. yüzyıl Viyana’sına değinmek istiyorum. Viyana, hep gidip görmeyi istediğim yerlerden biri olduğu için ben diziyi izlerken ayrıca keyif aldım.
O yılların Viyanası’nda, Avusturya–Macaristan arasındaki kökü geçmişe uzanan siyasi meseleler gün yüzüne çıkıyor. Avrupa’daki etnik önyargıları, sosyal huzursuzlukları izliyoruz. Aslında dizi üzerinden gidersek, o yılların Avrupa’sında birçok insanın akıl sağlığında bazı sorunlar olduğunun işaret edilmesi sanki Viyana’nın ruhen hasta bir şehir olarak betimlenmesine neden oluyor. Askerlerin yüzlerindeki kılıç izleri, insanlar arasında histerinin giderek artması ve son bölümde hipnoz ve telkin tekniklerinin birçok kitleyi etkileyeceğinin ima edilmesi o yılların Viyana’sını iyi yansıtıyor. Daha çok sisli, karanlık ve  puslu olarak tasvirlenen Viyana, dizinin ruhuna da böylece uyum sağlıyor.
Dizide Robert Finster’in gerçekten Freud’un gençlik zamanlarına benzediğini görüyoruz. Karakterin benzerliği müthiş. Dizi ilk sezonuyla psikolojik ve gerilim, doğa üstü güçler ya da polisiye temalı dizi sevenler için güzel bir alternatif olabilir. Evde kaldığımız bu süreçte “Netflix iyi ki var” diyenlere öneririm. İyi seyirler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Post Bottom Ad

Responsive Ads Here